17 Mayıs 2007 Perşembe

Roma forumu- Colloseo

Michalengelonun meydanından ilerleyoruz, Septemus Severus takını görüyoruz ilk. foto..
Merdivenlerden ilerliyoruz, Roma forumuna iniyoruz. Burası en büyük forum. Bir sürü tapınak, bazilika ve taktan oluşan Colloseuma kadar uzanan Via Sacra-Kutsal Yol'un uzandığı forum.
Septemus Severus takının yanından geçip sağlı sollu bazilika ve tapınakların yanından yürüyoruz. Bazilika eskiden resmi bina-adliye veya sanatonun falan olduğu binaların adıymış. Sonralarda 3 neften oluşan kiliselere dönüştürüldüğü için bu binalar, zamanla kiliselere bazilika denmiş. Ve bu plan kilise planı olarak kabul edilmiş, tabi haç formunu alarak. En çok merak ettiğim yer Vesta bakirelerinin tapınağı. Bu bakireler soylu genç kızlar arasından çocuk yaşta seçilirler, tapınakta bulunan ateşi korumak için nöbet tutarlardı. İnanışa göre Romus ve Romulus Mars ve Vestadan dünyaya gelmişler. Eğer bu ateş sönecek olursa rahip tarafından kırbaçlanırlar, ya da bakireliklerini kaybedecek olurlarsa diri diri gömülürlermiş. Ancak 40 yaşlarına geldiklerinde özgür olur, evlenebilirlermiş. Tapınağın sadece 2 kolonu ve bir kısmı ayakta kalabilmiş.
Sol tarafımızda 3 nefin tonozlarının görülebildiği bir bazlika var. O zamanın bazilikaları kiliseye sonradan dönüştürülürken bazılarına eklemeler yapılmış. Çan kulesi, haç, giriş gibi.
Yolda çimenlere yayılıp, defne ağacının altına oturuyoruz dinlenmek için.
Çok keyifli bir yer burası, birazcık hayalgücüyle eski zamanlara dönebiliyor insan. Sanki gladyatörler, tek omuzlu giysileriyle soylular geçiverecek önümüzden her an.
Kalkıp via sacrada yürümeye devam ediyoruz. Yolun sonuna doğru sağda Titus takını görüyoruz. Yine sağda Palatine tepesi (Efsaneye göre Romus ve Romulusun kavga edip aralarına duvar ördükleri, sonra romusun remulusu öldürdüğü ve Romayı kurduğu yer burası) var, ama vakitsizlikten ve tırmanmayı gözümüz yemediğinden kitaptan incelemekle yetiniyoruz.
Artık iyice yaklaştık Colloseuma. Meydana çıkınca yine pazar kurulmuş, insan kalabalığının alışveriş ettiği bir yer görüyoruz. Colloseuma girişte çok sıra var, kapanmasına da az kaldı. Ayrıca Romanın her yeri forumlardan ve bu en büyük tiyatrodan çalınan kolonlar, mermerler, heykeller, rölyeflerle dolu olduğundan içeride görülebilecek bir şey kalmadığını biliyoruz. Dışarıdan gördüklerimizin dışında Gladyatör filmi bize daha çok şey gösteriyor. Zaten dışarıdaki kolonların bile çoğu soyulmuş, nasıl becerebildilerse.
Burası 3 değişik tarzda kolonun aynı binada olduğu tek yapı. Savaşçı Dor, soylu İyon ve gösterişli Korint sütunları alt katlardan üst katlara doğru yükseliyor. İçeride de en önde soylular, sonra daha alt tabakalar, en sonda da halk otururmuş. En üstte de yelken bezinden yapılmış bir gölgelik varmış şimdi yerinde yeller esen.
55.000 kişilik bu tiyatro tamamen eğlence amaçlı hayvan-insan dövüşleri seyretmek, hayvanlara insan parçalatmak için yapılmış. Sadece açılış için 8000 civarı hayvan öldürülmüş!!!
Çok etkileyici bir yapı, ablamın makinesinde de yeterli yer kalmadığından az ve öz çektiğimiz fotoğraflarla yetinerek ayrılıyoruz buradan da.
Meydanda turdan arkadaşlarımızı görüyoruz ve Vaticana girdiğimizi söylüyoruz. Onlar da hemen en kısa yoldan rehbere söylene söylene yollanıyorlar Vaticana.
Son alışverişlerimizi de bu meydandaki pazaryerinden yapıyoruz. İtalya t-shirtü alıyorum kızıma ve kocama, bende vardı zaten.
Kızlar da t-shirt alıyorlar, sonra hızla Illuminatinin son elementine, ateşe doğru yola çıkıyoruz.




Hiç yorum yok: