26 Şubat 2012 Pazar

bebeğimmm

Dünyada bir insanın başına gelebilecek en güzel şey, en büyük tatmin, en büyük huzur, en güzel aşksın sen bitanem. Çok şanslıyım yaşamımda olduğun için.
su tamam, toprak tamam, hava tamam, sıra ateşte...

24 Şubat 2012 Cuma

Kahvaltı keyfi



Kahvaltı yanında sıcak sohbet, aile, sevgili, dost, deniz, huzur varsa başkadır. Kimi zaman ofiste bir simit bir peynir, kimi zaman birlikte yapılan sucuklu yumurta:) Kimi zaman aileyle uzun bir brunch, kimi zaman deniz kenarında kızarmış ekmek...

19 Şubat 2012 Pazar

beyaz evimmm

Tam olarak yaşamak istediğim ev
Bir ev dergilerden fırlamış gibi olmamalı, saray yavrusu gibi olmamalı, parıltılı, yansımalı, şıkır şıkır olmamalı, uyumsuz olmamalı, fazla karışık, fazla kalabalık, fazla renkli olmamalı,dinlendirmeli, huzur buldurmalı, sakinleştirmeli, güvende hissettirmeli, yaşatmalı hayatı...

5 Şubat 2012 Pazar

hayattayım

itiraf ediyorum blogumun tembeliyim!
Yazmayı bu kadar seven bir insanın  bunca süre yazmaması çok ayıp, ama geçerli olmasını umduğum nedenlerim çok:)
Herşeyden önce artık eskisi gibi gezemiyorum, yazacak, paylaşacak fazla bir şeyim yok
Ayrıca uzun süredir işin içinde o kadar boğulmuş durumdayım ki, sadece stres, zamansızlık şikayetleri ve bir miktar da heyecan paylaşabilirdim
Fakat biliyorum ki burası benim tatil bölgem, sığınağım, keyif yerim. Artık daha çok zaman ayıracağım, söz:)
Bir süre önce kurduğum işim tüm hayatım oldu aslında, ama gecelere kadar çalışmanın bu kadar zevkli olduğunu söyleseler inanmazdım. İşimin heyecanı, aldığım güzel geri dönüşler, insanların güveni, sevilmek, takdir edilmek, beğenilmek, ama herşeyden önemlisi huzur...
Tasarım, yetenek ve zekanın, çalışma ve eğitimin bütünüyle sonuçlanan bir olgu. Bir süredir beni çok rahatsız eden bir durumun içerisindeyim aslında. Ya İzmirde herşeyde olduğu gibi insanlar hayatı ve değerleri hafife alıyorlar, ya da ben uzağım ve farketmiyorum ama TASARIM ve TASARIMCI kelimeleri artık çok ucuz, herkesin dilinde, herkesin elinde...3 günlük kursa giden de tasarımcı, hiçbir eğitim almadan dekorasyon yapmaya çalışan mahalle dekoratörü de tasarımcı, hatta mimar. Öyle güzel, öyle değerli, öyle beğenilen bir mesleğim var ki. Ama malesef herkes sahiplenmeye çalışıyor..
Ara ara bu konudan çok rahatsızlık duysam da gerçek değerlerin ve gerçek eğitimin her zaman kazanacağının bilinciyle kendimi rahatlatıyorum.
Sonuç olarak İzmirin bu değersizlik yargısı bir taraftan görünüşte mesleğimiz baltalarken aslında bizim değerimizi daha net ortaya koymamızı sağlıyor. Anlayabilene...
Şimdi bu konuyu bir kenara bırakıyor ve yakın gelecek planlarımı buradan paylaşıyorum ki, kendime verdiğim sözü tutma zorunluluğum oluşsun.
Ben bir yaz insanı, deniz insanı, güneş insanı olduğum için bütün kışı deliler gibi çalışarak geçirmekten hiç gocunmuyorum. Çünkü kışın yapılacak hiçbir şey bulamıyorum, zevk almıyorum.
Ama yaz geldiğinde kendime ve kızıma, aileme, arkadaşlarıma daha çok vakit ayırabilmek için elimden geleni yapacağım. Bu yaz İzmir dışına burnumu çıkaracağım ve çok özlediğim Bozcaadaya gideceğim tatile. Ondan sonraki gidilecek yer ise ne zamandır sprogramıma alamadığım Barcelona ve Ekinle birlikte tekrar Paris.
Size Parisin ikinci yüzü (çocuklu) ve Barcelona i,zlenimlerimi en kısa sürede paylaşım sözümü veriyorum ve tembelliğime devam etmek için bir süre daha yokoluyorum.