20 Ağustos 2009 Perşembe

aşşşk



Önce Silifkedeki Acar'dan başlamalıyım.
Ekin 3 hafta boyunca kuzanleriyle Silifkede tatil yaptı geçen ay. Yazlıkların en güzel tarafı özgürce sokakta, dışarılarda akşama kadar oynamak ve arkadaşlıklardır.
Ekin de orada kendine bir yaz aşkı bulmuş. Döndüğünde bize ballandıra ballandıra Acar anlattı. Anne bir görsen yüzü öyle güzel ki, offf bayılıyorum, çok tatlı Acar diye diye..
Teyzesinden öğrendiğim kadarıyla Acar sitenin en cool tipi, saç baş, modifiye edilmiş bisiklet, davranışlar...
Bizim cimcime de Acarı takmış kafasına, bütün sitede dolaşıp Acarın bisikletinden evini aramış. Sonra kuzenlerini de suç ortağı yapmış, gitmiş Acarın evine. Çıkmış yukarı, Acar yok. O da babasıyla tanışmış, hatta yemek yemiş. Kuzenlerini yanına katıp Acar peşinde dolaşmış:)
İzmire geldi Acar unutuldu tabi. Okulda herkesin favorisi fırlama bir Joey var. Normalde Melissayla aşk yaşıyorlar ama Melissanın tatilde olmasını fırsat bilen Ekin bu sefer dilinden Joey düşürmemeye başladı. Joeyle ayakkabısı, diş fırçası ve tuttuğu takım aynıymış. Günde 10 fasıl Joey dinler olduk. Dişi, saçı, evi, kardeşi, babası, ayakkabısı...
Bugün de son bomba geldi.
Ada tatilden dönmüş, üstelik onun da dişi çıkmış Joey gibi ve Joey Adayı öpmüş!!!
Benim zavallı ekinim de aşk acısı çekiyor, ağlamaklı anlatıyor bunu.
Anne ben napıcam, Joey Adayı öptü, ben artık onu hiiiiç sevmicem, zaten yakında tatile gidecekler sonra da okullar açılacak bir daha görmicem onu. Görmek istemiyorum zaten...
Biz tabi diyoruz arkadaşlar birbirini sever, öper...
Ama o cin
Arkadaşlık değilmiş bu, onu seviyormuş.
Ahh tatlı minik kuzucum benim....




Hiç yorum yok: